İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa HAYEF DR. ÖĞR. ÜYESİ AYŞEGÜL İŞLEKELLER BOZCA

Ayşegül İşlekeller Bozca Mart 2024 itibari ile İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi (HAYEF) Özel Eğitim Bölümü Dr. Öğretim Üyesi olarak göreve başlamıştır. Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimini tamamladığı üniversitede akademisyen olarak çalışma hayatına devam edecektir. https://avesis.iuc.edu.tr/islekellerbozca

Dr. Ayşegül İşlekeller BOZCA ile Özel Yetenekliler Eğitimi Röportajı

1-Özel yetenekli eğitimi deyince ne anlamalıyız?

  • Özel yetenekli bireylerin ihtiyacı olan eğitimi alması diyebiliriz. Öğrencinin kendi hızında ilerlemesinin sağlanabileceği düzenlemelerin yapıldığı, proje tabanlı öğrenme ile üst düzey düşünme becerine yer verilen ve öğrencilerin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda şekillenen bir eğitim programıdır. Eğitim sistemimizde çocukların yaşlarına yani sınıf düzeylerine göre hazırlanmış eğitim programlarını kullanıyoruz. Sadece yaşa göre yapılan sınıf yerleştirmeleri, bazı çocukların ihtiyaçlarını karşılamayabiliyor. Bu durumun zorluklarıyla en çok özel yetenekli öğrenciler karşılaşıyor. Zira okullarımızda onların ihtiyaçlarını karşılayacak düzenlemeler yok denecek kadar az.

(daha&helliip;)

Motivasyon ve Mükemmeliyetçilik

Bir çoğumuz gelecek yıl için planlar yapıyoruz.  Yapılan planlar bizi mutlu ediyor, belki de gelecek yıl için motive ediyor peki çocuklarımızı okula ve hayata karşı neler motive ediyor?

Motivasyon nedir? Çocuğumuzun ve bizlerin motivasyonunu neler etkiler? Bu sayımızda bu soruların cevaplarını arayacağız.

Motivasyon, bir amaç için bizi harekete geçiren ve hedefe ulaşana kadar bize yardım eden içsel güçtür. Bu güç bizi mutlu eder, hayata ve sorunlara karşı yeniden yeni denemeler yapma gücü verir. Bu gücün kaynağı içselya da dış etkili olabilir. Son dönemlerde motivasyona ilgi ve konuya duyulan ihtiyaç artmıştır. Önceleri sorun olarak düşünülmeyen motivasyon problemleri günümüzde iş ve okul yaşamının önemli konularından biridir.

(daha&helliip;)

Yalanlar ile ilgili Gerçekler

Bütün çocuklar bazen yalan söyler. Önemli olan konu büyümeden ve alışkanlık haline gelmeden nasıl çözümleneceğidir.

Kirlettiği yerler için, ablası ya da abisi okulda olduğu halde onu suçluyor ya da sürekli olmadığını bildiğiniz hikayeler mi anlatıyor?

Çocuklar rol yapabilir, bazı şeyleri anlatırken değiştirebilir. Bu bilerek birilerini kandırdıklarını mı gösterir?

Bir çok ebeveynin aklını karıştıran bu sorunun cevabını McGill Üniversitesi araştırdı. Araştırma sonucunda küçük yaşlarda yalan söylemenin çocuğun kişisel gelişimi için dönüm noktası olduğu bulgulandı.

Konuyla ilgili yapılan bir çok araştırma da çocukların küçük yaşarda gerçek ile hayali birbirinden ayıramadığını ve sadece istediğini söylediğini bu durumun zamanla gerçekle hayali ayırt etmeye başlayarak doğruları bulmalarını sağlayacağını gösteriyor.

Yalan söylemek bir çocuğun elbisesini kendi başına giymeyi öğrenmesinden farklı değildir.

(daha&helliip;)

Daha Zeki Büyümek için 20 Basit Öneri

Bebeğin gelişiminde en önemli dönemin ilk yıllar olduğu bilinen ve gözlemlenebilen bir gerçektir. Bebeğin zeka gelişimi ile yapılan çalışmaları sizler için inceledik.

 

  1. Göz kontağı kurun. Çocuğunuzla göz kontağı kurmanız duygusal gelişimi için çok önemlidir. Size daha iyi tanımasını sağlayacaktır.
  2. Dilinizi çıkarın. Çalışmalar gösteriyor ki 2 günlük bebek, basit yüz hareketlerini taklit edebileceğini gösteriyor. Bu durum erken sorun çözme ile ilişkilendiriliyor. Çeşitli yüz mimiklerini taklit ederek oyun oynayın.
  1. Aynaya bakalım. Aynaya bakıp kendini tanımasına izin verin. Araştırmalar bebeklerin önceleri karşısında başka biri olduğunu düşündüğü iddia ediyor. Kendini tanıması için küçük ama kullanışlı bir araçtır. Zamanla kendi gülüşünü ve hareketlerini anlamlandıracaktır.
  1. Konuşalım, şarkı söyleyelim. Çocuklarla yapılan konuşmalar bebeğin dil gelişimi, sosyal ve psikolojik gelişimi için bir gereksinimdir. Şimdi ışığı açıyorum, ya da şimdi şarkı söylüyorum gibi konuşmalar sebep-sonuç ilişkisinin de gelişimini sağlayacaktır.
  1. Farkları bulma. Çocukluğumuzda yapmaktan keyif aldığımız farkları bul oyununu şimdi neredeyse bebeklerle birlikte yapıyoruz. Büyük parçalardan oluşmuş resimlerdeki farkları birlikte bulabilirsiniz.
  1. Eğlenceli yüzler. Birlikte resimlere bakıp yakınlarınızın isimlerini anımsamasını isteyebilirsiniz. Sosyal gelişimini hızlandıracak, hafızasını kullanmasını sağlayacaktır.

(daha&helliip;)

Özel Yetenekli Çocukların Eğitiminde Uluslararası Çalışmalar

ODC staff meet with international gifted education professional   Bozca Aysegul Islekeller, a doctoral candidate of the School of Education for Gifted Children at the University of Istanbul, recently visited Old Donation Center. Islekller was at ODC to learn about gifted education as part of her doctoral studies. She visited classrooms, talked with staff and visited a curriculum writing Devamı…

Okul Seçimi

Son günlerde en çok konuştuğumuz konu “Çocuğum hangi okula gitmeli?.

Okula başlamak yepyeni bir başlangıç… Büyük heyecanlarla başlayan bu sürecin kabusa dönüşmemesi için biz anne-babalar dikkatli olmalıyız.

Hepimiz  için en önemli seçimlerden biri olan anaokulu ve ilkokul seçimidir. Kendi çocukluğumuza baktığımızda ailelerimiz için çok da zor olmayan bu seçim, son yıllarda aileler için büyük bir strese dönüşmekte. Eş dost akrabanın konuyla ilgili bilgilerini sizinle paylaşarak kafanızı karıştırması, seçeneklerin çokluğu, alacağınız kararın çocuğunuzun hayatını etkileyecek olması tüm ebeveynleri telaşlandırıyor.  Farklı bir birey adına karar almak ve sonucunu ancak yıllar sonra görebilecek olmak da cabası.

 

(daha&helliip;)

Çocuklar için Bir Yaratıcı Yazı Atölyesi Çalışması

2. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu Gelişmeler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Kitabından alınmıştır.

GİRİŞ

Nermin KALYONCU

Yavuztürk İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmeni

Sadık Burak DAĞLI

Yavuztürk İlköğretim Okulu Sınıf Öğretmeni

“Bizde genellikle, çocukların karşısına geçerek, herhangi ders dalından herhangi bir konuyu eze eze anlatma yöntemiyle öğretim yapılır. Daha doğrusu öğretim yapılıyor sanılır. Kendi yargılarını kullanma, olay ya da fikirleri kendi süzgeçlerinden geçirme fırsat ve alışkanlığı hiç bir zaman çocuklarımıza verilmemektedir. Gereksiz görülür bu. Konuşmak, hikmet savurmak hepten öğretici durumda olanların hakkıdır. Onlar her şeyi en iyi şekilde bilirler. Öğrenciler bir sürü gibi toptan ele alınır.” (MAKAL,1960)

1960 yılından günümüze kadar, eğitimde bir çok değişiklikler yapılmıştır. Amaç, çocuğun eğitimde merkeze alınmasını sağlamak, konuşan ve kendi yargılarını kullanabilen öğrenciler yetiştirmek olmuştur. Türkçe ders programına bakıldığında, yazı derslerindeki çalışmaların bu amaçla belirlendiğini görmekteyiz. Aşağıda, ikinci ve beşinci sınıflar için uygulanacak çalışmaları buna örnek olarak yer vermek istiyoruz. (ÖZDEMİR, 1987)

(daha&helliip;)

Medyanın ve Bilgisayar Oyunlarında Yer Alan Şiddetin Çocuğa Etkisi

2. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu Gelişmeler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Kitabından alınmıştır.

Öğr. Gör. Dr. Fesun KOŞMAK

Osmangazi Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi

Farklı yaşam alanlarında ve farklı şekillerde kendini gösteren şiddet kavramı son dönemlerde kitle iletişim araçlarıyla birlikte anılır olmuştur. Bunun nedeni olarak kitaplarda yer alan şiddet olayları, televizyonda izlenen şiddet sahneleri, bilgisayarda oynanan şiddet içerikli oyunlar ve internet sayfalarında yer edinmiş şiddet unsuru taşıyan görüntüler gösterilmektedir. Kitle iletişim araçları ile şiddet olaylarının arasındaki bağı, Yavuzer “Çocuk ve Suç” adlı çalışmasında şu cümlelerle ifade etmektedir: Kitle iletişim araçlarının hızla yayılması, bunlarla seyirci, dinleyici ve okuyucuya şiddet eylemleri ve suçlu davranış biçimlerinin sunulması, suçlu davranışla kitle iletişim araçları arasındaki ilişki sorununu ön plana çıkarmıştır. Dünya kamuoyu son elli yılda ortaya çıkan köklü toplumsal değişmelerin etkisini bir yana bırakarak, suçluluğun artmasıyla kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması arasında bir ilişki kurmak eğilimi içindedir (Yavuzer, 1998, s.244).

 

(daha&helliip;)

Okula gitmek istemiyor mu?

 Okullar açılalı neredeyse bir ay oluyor, aldığım en yoğun mail konusu “okula gitmek istemiyor” başlığı altında toplanabilir.

Gelen bir kaç maili sizinle paylaşmak istiyorum.

  • Biz işe gideceğimiz zaman bizden once kalkardı, bakıcısını beklerdi. Şimdi evde bilerek gürültü yapıyoruz, uyanmıyor hatta rahatsız bile olmuyor.
  • Her sabah kalktımızda karın ağrısı ile uyanıyoruz. Okula gitmek istiyor ama karnım ağrıyor anne istersen gidebilirim deyince once öğretmenini sonra servis şöförünü elimde olmadan arıyorum

 

(daha&helliip;)