Okulun açılması ile günlük yaşam rutinimizde öncelik çocuklarımızın eğitimi oldu. Okulun eve taşınan boyutu da genelde ödevleri birlikte yapma ya da yapılan ödevlerin kontrol edilmesi.

Peki ya ödevler yapılmıyorsa ya da ödevlerini yapmak istemiyorsa neler yapıyorsunuz?

Rica etme, çocukluk anılarını anlatma, yalvarma, emir verme, cezalandırma ya da ödüllendirme gibi yöntemlerden hangisi işe yarıyor?

Ödev, okul gününün ardından evde yapılması gereken o günkü konuların tekrarıdır. Çoğu zaman adı bile birçok çocukta farklı boyutlarda rahatsızlık hissettirse de gereği tartışılmaz. Ödev, o gün öğrenilen yeni konunun pekişmesini sağlayacak, ve çocuğa konu hakkında pratiklik kazandıracaktır. Ödevlerin çocuklara bir diğer kazandırdığı ise sorumluluk bilincidir.

 

Ödevin yapılmaması çocuk ve ebeveyn için sorundur. Bazı zamanlar aile içinde gerginliğe yol açabilir. Ödev yapmayı istememe durumu devam ederse okul-aile ve çocuk arasında çatışmalar başlayabilir. Bu durum çocuğumuzun gelecek eğitim yaşamını olumsuz etkileyebilir.

Genelde okuldan geldikten sonra neler yapmaktan hoşlanıyor? Hemen ödevlerini mi bitiriyor yoksa ödev dışında her şeyi mi yapıyor mu? Bilgisayar başında saatlerini mi geçiriyor? Neden ödevlerini yaparken oyalanıyor? Neden yapmamakta direniyor?

Amerika Mental Sağlık Estitüsünün yaptığı araştırmaya göre ödevden sıkıntı duymanın sebeplerinin başında bilinçaltımızla ilgili eski olumsuz mesajlar geliyor.

Okulun ilk yıllarında çok ödev yapmak zorunda olmak ya da evdeki bir üyenin ödevle ilgili kötü geçmişi çocuklarımızın ödev yapma durumunu olumsuz etkileyebilir.

Olumsuz mesajların yok edilmesi için doğru mesajlar verilmelidir. Bunların en önemlisi ise ödevlerini yaparken eğlenecekleridir.

Neden bilgisayar ve televizyonla uzun süre geçiriyor?

Bilgisayar ya da televizyon ile uzun süre geçirmek çok daha basittir. Bilinçaltına verilen mesajlar ise daha hızlı ve yoğundur. Okulda ya da ödevlerinde gösterdiği uzun süreli çaba sonucu ödül alırken, televizyon ve bilgisayar oyunlarında ödül oyun sonunda verilmektedir. Ödüle hızlı ulaşmak bilgisayar ve televizyonu daha etkileyici kılmaktadır.

Ödevlerin anlayarak yapılmasının aslında bir ödül olduğu hissettirilmelidir. Ödevini yapmak istemeyen bir öğrenci için ödevin  tamamlanmasıyla verilen ödül bir süre motive edici olabilir fakat bu durum kısa sürelidir. Ödevi hızlı ama anlamadan bitirmek ya da sonrasında istenen bir şeye sahip olmak ödül olmamalıdır.

Ödevlerin çok kolay ya da seviyenin çok üzerinde zor olması da ödevin yapılmak istenmemesi için haklı mazeretlerdir. Bu konuyla ilgili ise mutlaka sınıf öğretmeni ile konuşulmalıdır.

Uygun çalışma şartlarının birlikte oluşturmak, bunun için çaba vermek de çocuklarımız için değerlidir. Kendi isteği ile ışığını ayarlaması, masasını hazırlaması, televizyonu bilgisayarı kapatması ödev yapmaya bilinçaltını da hazırlayacaktır. Ödevi birlikte yapıyorsanız ya da siz sadece kontrol ediyorsanız ödev zamanına da birlikte karar verebilirsiniz. Böylece çocuğumuz ödevleri hakkında daha çok söz sahibi olabilecektir. Ödevi birlikte yapma ve yardım abartıya kaçmamalı, küçük müdahalelerden oluşmalıdır. Zamanla müdahaleler aza indirilebilir.

Çocuğumuzu ne kadar tanıyoruz? Bu soru ebeveynin aile içi kaliteyi yükseltmesi için soracağı en önemli sorulardan biridir.  Her çocuğun ilgi alanı ve öğrenme stili farklıdır. Bazıları oturup dinlemekten hoşlanır, okumayı sever. Bazı çocuklar sanata daha ilgilidir. Bazıları için ise oturmak en büyük cezadır. Hareket etmeli, çevrede öğrenmek istediklerini öğrenebilmelidir. Neden uzunluk ölçülerini öğrenirken sürekli defter başında sürekli yazı yazdığını sorgulamaktadır. Çünkü bu onun için çok anlamlı değildir. Peki ya bahçede bulduğu canlı ve cansız varlıkların boylarını ölçerek uzunluk ölçülerini öğrense? Ödevlerini yaparken biz de yaratıcılığımızı kullanarak ona yardımcı olabiliriz.

Ödev Savaşlarında Barış İmzalayalım,

 1.          Çocuğunuzun ilgi alanlarını ve öğrenme stilini tanıyın. Yratıcılığınızla ödev saatlerini daha eğlenceli hale getirin.

2.          Ödev saatini, çalışma yerini birlikte belirleyin.

3.          Ödevler yapılırken faklı uyarıcıları (televizyon ve bilgisayar) olabildiğince uzaklaştırın.

4.          Ödevlere gerekli olduğunda yardımcı olun. Yardımları zamanla azaltın.

5.          Bilinçaltı mesajlarında, bunun zorunluluk değil zevk alınan bir gereksinim olduğunu verin.

6.          Ödevlerinin onun sorumluluğu olduğunu hissettirin.

7.          Asla ödev yüzünden tartışmayın.

Günümüz teknolojisini kullanabilen çocuklarımız için geleneksel ödevleri hazırlamak çok sıkıcı olabiliyor. Çocuğumuzu en iyi bizler tanıdığımız için yapıcı olabilir ve yaratıcı çözümleri bizler sunabiliriz. Bu konuda bana yazabilirsiniz.