Çocuklarda İletişim Becerilerini Geliştirmek için Birkaç Öneri

Etkin dinleme hayatımızın her evresinde bilinçli ya da bilinçsiz kullandığımız iletişim becerilerinden biridir. Etkin dinleme yaparken çocuklarımızın bize sorunlarını anlatmaları için kapıları kırarcasına çalmalarını beklemeden, kapı aralayıcılar kullanarak (Bu konuyu konuşmak ister misin?, seni anlıyorum çünkü ben de buna benzer bir olay yaşamıştım….) onları durumu anlatmaya teşvik etmeliyiz ve daha sonra susarak onları dikkatle dinlediğinizi göstermeli, en önemlisi de çocuğun bize verdiği mesajları iyi anlayıp ona yansıtmalıyız. (………….. şeklinde düşünüyorsun, doğru mu? Peki ne hissediyorsun?). Bu noktada biz büyüklerin unutmaması gereken, bu yaşlarda hissedilen duyguların değişken olduğudur. Kızgınlığın, öfkenin geçeceğini hatırlamalı ve verilen tepkilerdeki şifreleri doğru çözümleyebilmeliyiz. (daha&helliip;)

Ödev Savaşları

Okulun açılması ile günlük yaşam rutinimizde öncelik çocuklarımızın eğitimi oldu. Okulun eve taşınan boyutu da genelde ödevleri birlikte yapma ya da yapılan ödevlerin kontrol edilmesi.

Peki ya ödevler yapılmıyorsa ya da ödevlerini yapmak istemiyorsa neler yapıyorsunuz?

Rica etme, çocukluk anılarını anlatma, yalvarma, emir verme, cezalandırma ya da ödüllendirme gibi yöntemlerden hangisi işe yarıyor?

Ödev, okul gününün ardından evde yapılması gereken o günkü konuların tekrarıdır. Çoğu zaman adı bile birçok çocukta farklı boyutlarda rahatsızlık hissettirse de gereği tartışılmaz. Ödev, o gün öğrenilen yeni konunun pekişmesini sağlayacak, ve çocuğa konu hakkında pratiklik kazandıracaktır. Ödevlerin çocuklara bir diğer kazandırdığı ise sorumluluk bilincidir.

 

(daha&helliip;)

Çocuklarımızı Dayanıklı Yetiştirmek

Hepimiz mutlu çocuklar yetiştirmek istiyoruz, elimizdeki tüm imkanları kullanarak zorluk yaşamamaları için çabalıyoruz, daha iyi bir insan olmaları için örnek oluyoruz. Onlara huzurlu, mutlu bir hayat sunuyoruz. Çevrede ise birbirine zarar veren, haksızlığa uğramış, sinirli insanlar çocuklarımıza kurduğumuz kusursuz dünyayı bir anda yıkıyor. Çocuklarımızın duygusal olarak dayanıklı olması için yapmamız gerekenler neler olabilir?

(daha&helliip;)

Çocuklara Sorun Çözme Becerisinin Kazandırılması

İletişimin temelini oluşturan sorun çözme ile her yerde karşılaşıyoruz. Evde, işte, sokakta insanlarla beraberiz ve zaman zaman sorunlar yaşıyoruz. Bu sorunları farklı şekillerde çözmeye çalışıyor ve çocuklarımıza da örnek oluyoruz.

Çocuklarımız bizlerle doğdukları andan itibaren iletişim kurmaya başlar, araştırmalar çocukların anne karnında ebeveyni ile iletişim kurduğunu söylüyor. Bu iletişim çocuklarımızın hayatını şekillendiriyor. Bizlerin sorunları çözmede kullandığımız yöntemler de çocuklarımızın sorun çözmede kullandıkları yöntemlerle çoğu zaman aynı. Peki çocuklar ne gibi sorunlar yaşıyor ? Bunları nasıl çözümlüyor?

Davranış Bilimleri Enstitüsünün geçtiğimiz günlerde yaptığı bir incelemede çocukların karşılaştıkları sorunların en yaygın olanlarını kıskançlık, ders çalışma, öfke ve akran zorbalığı olduğunu söylemektedir. Bu sorunlar çocuklarımızın hayatında derin yaralar açabiliyor. Bu sorunları çözümlerken ise genelde ailesinde ya da çevresinde gördüğü sorun çözme metotlarını kullanıyor. Çocuklarımıza iyi örnek olarak veya hayata farklı bakmasını sağlayarak sorun çözme konusunda yardımcı olabiliriz.

 

  • Çocuklara hayata nasıl bakacağını bizler öğretiriz. Bazı ebeveynler hayata siyah-beyaz bakmayı öğretir çocuklarına. Ya doğrular vardır hayatta ya da yanlışlar. Yanlış yaparsanız bu kötüdür her zaman, doğru yaparsan da ödülü hak edersiniz. Bazı ebeveynler ise siyahın beyazın yanında grinin tonlarını da görmeyi öğretir çocuklarına. Siyah ders çıkarabildiğin sürece çok da kötü değildir aslında. Hatalar büyütür çocukları da, büyükleri de diyebilir. Hayatın farklı tonlarını çocuklarımıza gösterebilmeliyiz. “Ya kaybet ya da Kazan” (Sen kazan-ben kaybedeyim ya da sen kaybet- ben kazanayım) anlayışı yerine “Kaybeden yok” anlayışı ile hayata daima olumlu bakabilmeli çocuklarımız. Bu anlayış, kendi sorunlarına kendi çözümlerini bulmalarının sorumluluğunu kabul etmeleri için çocukları yüreklendirmektedir.

(daha&helliip;)

Çocuklarda Dil Gelişimi ve Bize Anlattıkları

Çocukların konuşmaya başladıkları aylar hem ebeveynler hem de biz eğitimciler için önemlidir. Dinleyerek öğrendikleri, dil-dudak-damak gelişimi konuşma için hazırdır. İstediklerini, istemediklerini bizlere daha kolay anlatabilecektir. Geç mi konuştu, erken mi konuştu? Konuşmasının doğru gelişmesi için neler yapılabilir? Çocukların dil gelişimini iki ana gruba ayırıyoruz. Bunlardan ilki dil öncesi dönem bu Devamı…

Çocuklarda Depresyon

Daha çocuk ne depresyonu?
Üzülecek ne var sen daha çocuksun, oyna arkadaşlarınla?
Ben senin yaşında olsam… gibi cümlelerle çoğumuzun bir türlü çocukluk çağına yakıştıramadığı bu durum neden ve nasıl ortaya çıkıyor?

 

  • Çocuklar gerçekten depresyon geçirebilir mi?

Ne yazık ki evet. Çocuklar anlamlandıramadıkları yoğun ya da karışık olaylar sonucu depresyon geçirebilirler.

  • Çocuğum mutsuz acaba depresyonda mı?

Çocukların sürekli mutlu olması beklenemez, tabii ki üzgün ya da sessiz günler de geçireceklerdir. Sadece üzgün ya da sessiz durması depresyonda olduğunu göstermez.

(daha&helliip;)

Çocuklarda Karakter Eğitimi

Günümüz dünyasında artan şiddet ebeveynleri olduğu kadar eğitimcileri de korkutuyor ve konuyla ilgili önlemler almaya zorluyor. Bu yazımızda hem sağlıklı çocuk yetiştirmede hem de şiddete karşı alınabilecek önlemlerin en önemlilerinden karakter eğitimi konusu üzerinde duracağız.

Okullarda öğrencilerin arkadaşlarına ve öğretmenlerine karşı saldırıları, öğretmenlerin disiplin sorunları ülkemizde de, dünyada da karakter eğitimi konusunu gündeme getirdi. Karakter eğitimi Türkiye’deki okullarda farklı isimlerle yerini almaya çalışsa da içerik genelde aynı. Karakter terim olarak; bir şeyi başka şeyden ayıran ana niteliktir.

(daha&helliip;)

Özgüvenli Çocuk Yetiştirmek için 10 Öneri

Özgüveni yüksek ve yaptıklarından emin olan başarılı kişilerin bu özellikleri çocukluklarında şekillenmiştir.

Özgüven kendiniz hakkında nasıl düşündüğünüz ve kendinizi ne kadar değerli gördüğünüzdür. Aslında özgüven başkaları için anlam ifade etmeyecek öznel bir değerlendirmedir. Bu öznel değerlendirme bizim davranışlarımızda, hareketlerimizde ortaya çıkar, başkaları tarafında ancak bu şekilde fark edilir.

Özgüvenin önemi Amerika’da 1960’lı yıllarda tüm okullara konuyla ilgili ders konacak kadar irdelendi.

Özgüven nasıl oluşur?

Özgüvene doğumumuzla sahip olamayız. Bebeklik döneminden itibaren ilerleyen bir özelliktir. Özgüvenin ilerleyişi 10 yaşa kadar devam eder.

Özgüven gelişimini neler etkiler?

Çocuğun özgüvenini en çok etkileyen anne-babadır.  İkincil etkileyenler ise içinde yaşadığı çevre ve toplumdur. Yaşanan hayal kırıklıkları, travmalar, baskıcı ve aşırı himayeci yetiştirme, yanlış yönlendirmeler özgüveni zedelemektedir.

(daha&helliip;)